İDARİ YARGIDA İSTİNAF SİSTEMİ
İDARİ YARGIDA İSTİNAF SİSTEMİ
GİRİŞ
I-İSTİNAF ÖNCESİ SİSTEM
A-CUMHURİYET ÖNCESİ-KURULUŞ
B-CUMHURİYET SONRASI
1-1982 ÖNCESİ
2-1982 SONRASI
a-MAHKEMELER
aa-DANIŞTAY
ab-BİM
ac-İDARE VE VERGİ MAHKEMELERİ
b -YARGILAMA USULÜ
ba- Dava kapsamı
bb-Dava açılması ve süreler
bc-Dosyanın tekemmülü
bd-Keşif ve bilirkişi incelemesi
be-Resen araştırma ilkesi
bf-Duruşma
bg-Yürütmeyi durdurma
bh-Kararların infazı
bı-Kanun yolları
II-İSTİNAF SONRASI SİSTEM
A-AÇIKLAMA
B-MAHKEMELER
1-DANIŞTAY
2-BİM.(İSTİNAF)
3-İDARE VE VERGİ MAHKEMELERİ
C-BİM.LERİN YAPILANMASI VE BİRİMLERİN GÖREVLERİ
1-BİM.İN GÖREVLERİ
2-BİM.BAŞKANLARININ GÖREVLERİ
3-BİM.BAŞKANLAR KURULUNUN YAPISI
4-BİM.BAŞKANLAR KURULUNUN GÖREVLERİ
5-DAVA DAİRELERİNİN GÖREVLERİ
6-BİM BAŞKAN VE ÜYELERİ
7-TOPLANTI VE KARAR USULÜ
8-ADALET KOMİSYONLARI
9-MÜDÜRLÜKLER
C-İSTİNAFTA YARGILAMA USULÜ
1-İVEDİ YARGILAMA USULÜ
a-İVEDİ YARGILAMA KONULARI
b-İVEDİ YARGILAMADA USUL KURALLARI
2-GENEL SINAVLARA İLİŞKİN DAVALARDA USUL KURALLARI
3-İSTİNAFTA USUL KURALLARI
4-TEMYİZE TABİ BİM KARARLARI
5-TEMYİZ SONRASI
SONUÇ
GİRİŞ:
Türk idari yargı sistemi 146 yıllık geçmişe sahiptir.İdari yargıyı “TEMİS” tasviri ile ifade etmek biraz güç diye düşünüyorum. Çünki adli yargı iki eşit kişi arasındaki ihtilafı çözümlerken idari yargı, devlet ile özel kişiler veya devlet kurumları arasındaki ihtilafı çözümlemekte olup, burada taraflar aslında eşit değildir. Taraflardan birisi, sınırsız güce sahip olan devlettir. Dolayısıyla, yargı bağımsızlığı- hakim güvencesi kavramları burada daha çok önem kazanmaktadır. Bir nevi her türlü gücün sahibi devlet, kendiliğinden bir organ oluşturup “ben de hata yapmamalıyım, hukuka uymalıyım, benim hukuka uymamı sen sağla” diyerek, idari yarıyı oluşturuyor ve ona, kendisini hukuk çizgisinde tutma yetkisi veriyor.
Bu sebeple, adli yargı devletin, düzen sağlama, gerektiğinde kılıçla cezalandırma, haksızdan alıp, haklıya hakkını verme halidir. Yerine göre de devletin sopasıdır. Oysa idari yargı devletin nefs muhasebesidir, hata kendi kendinden hesap soran “devletin vicdanıdır.” Kısaca kendisinden hesap sorulabilen devlet demokratik devletin olmazsa olmaz koşuludur. Bu sebeple,idari yargı demokratik devletin temel taşıdır.
İdari yargı sistemimiz üç önemli milad ile izah edilebilir:(1982 öncesi-1982 sonrası-istinaf dönemi)Sunumumu bu evreleri dikkate alarak hazırlamış olmakla birlikte,toplantı gündemi idari yargının tanıtımı olmayıp,üçüncü milad olan,İSTİNAF sistemi olduğundan,sistemin genel bir fotoğrafını verdikten sonra,özellikle istinafla gelen yenilikleri-değişiklikleri anlatmaya çalışacağım.
I-İSTİNAF ÖNCESİ SİSTEM
A-CUMHURİYET ÖNCESİ-KURULUŞ
Osmanlı imparatorluğunda batılılaşma hareketlerinin esin kaynağı büyük ölçüde Fransa olmuştur. Bu bağlamdı 10 Mayıs 1868 yılında devletin danışma organı olarak Danıştay kurulmuştur. Danıştay, 33 yıl süren mutlakiyet devrinde de varlığını sürdürmüştür.
Danıştay, ilk kuruluşunda 5 daireli olarak faaliyete geçmiştir. Bilahare 1872 tarihinde iki daireye indirilmiştir ikinci meşrutiyetten sonra (1908) 3 daireli olarak faaliyete geçmiştir. Danıştay varlığını 1922 yılına kadar sürdürmüştür.
B-CUMHURİYET SONRASI
1-1982 ÖNCESİ
Kurtuluş savaşının zaferle sonuçlanması üzerine Bakanlar Kurulunca Danıştay’ın yeniden kurulması kararlaştırılmıştır. 669 sayılı kanunla oluşturulan Danıştay fiilen 6 Temmuz 1927 tarihinde çalışmaya başlamıştır. 669 sayılı yasaya göre 3 idari ve 1 dava dairesinden oluşmuştur. Burada da görüldüğü üzere Danıştay bu dönemde de ağırlık olarak danışma organı kimliğini korumaktadır. Bu kanun 21.7.1931 gün ve 3546 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmış ve Danıştay Tüzüğü yürürlüğe girmiştir. Anılan sistem zaman zaman esaslı değişikliklere uğramakla birlikte 1961 Anayasasından sonra 521 sayılı yasa ile yeniden düzenlenmiştir. 1961 Anayasası yüksek mahkemeler arasında açıkça Danıştay’ı da belirterek ilk kez idari yargı kavramı Anayasal güç kazanmıştır. Danıştay Başkanı- Üyeleri ve Baş Kanun Sözcüsü’nün seçimini meclisten alıp Anayasa Mahkemesine vererek kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun bir uygulama benimsemiştir. 1961 Anayasası idari mahkemeler kurulması yolunu da açmakla birlikte, bunun ayrı bir kanun konusu olup uzun hazırlıklar gerektirdiği öne sürülerek 521 sayılı kanun kapsamına alınmamış ve 1961 Anayasasının yürürlükte olduğu müddetçe de kurulmamıştır. İdari yargı tek dereceli olarak Danıştaydan ibaret bir mahkeme olarak varlığını sürdürmüştür. Bu zaman zarfında yerel anlamda bazı idari uyuşmazlıklar il- ilçe idare kurulları ve Vergi itiraz ve temyiz komisyonlarınca çözümlenmiştir.
2-1982 SONRASI
a-mahkemeler
İdari yargının gerek yapılanma gerek kadro alarak, gerçek bir yargı organı yapısına en çok yaklaştığı dönem (biraz prümatüre bir doğum olsada) 1982 Anayasasıyla başlayıp halen devam eden dönemdir. 1982 yılında kabul edilen Anayasa ile idare mahkemeleri kabul edilmiş ve 1982 tarihli 2575-2576 ve 2577 sayılı yasalarda idari yargı yeniden örgütlenip yerel mahkemeleri, yargılama usul yasası ve yüksek mahkemeleriyle tam bir yargı organı halini almıştır.
aa-DANIŞTAY
2575 sayılı kanun ile Danıştay yüksek mahkeme olarak örgütlenmiştir. Buna göre 1.Daire Danışma görevi gören, 2.Daire memur yargılamasında soruşturma izni veren veya vermeyen idari kararları denetleyen dairelerdir. Diğer daireler ihtiyaca göre vergi ve idari dava daireleridir.
Bilahere muhakemetla ilgili görev 2.Daireden alınıp 1.Daireye verilmiş olup, 2.Daire de dava dairesi halini almıştır. İhtiyaç üzerine son zamanlarda yeni idari Daireler kurulmuş olup halen toplam daire sayısı 21dir.(17 idare 4 vergi dairesi)
Danıştay bünyesinde, bir başsavcılık ve yeteri kadar Danıştay savcısı mevcuttur. Yerel mahkemeler nezdinde savcılık bulunmamaktadır.. Benim de katıldığın azınlık bir gurup idari yargı savcılığının yerel mahkemeler nezdinde de oluşturulup etkin hale getirilmesini ve Ombudsman kurumuna alternatif olarak daha işlevli olacağını savunmaktadır.
Danıştay üyelerinin ¼’ü Anayasa gereği üst düzey bürokratlardan Cumhurbaşkanınca doğrudan atanır. Bu durum da tartışma konusu olup idari yargının yargı kimliğini gölgelediğini düşünmekteyim.
Bunun dışındaki üyeler, idari yargı hakim ve savcıları arasından Hakimler ve Savcılar yüksek kurulunca atanmaktadır. İdari hakimlikte hukuk fakültesi mezunu olma şartı aranmadığından Danıştay Üyeliğinde de bu şart aranmamakta olup hukuk camiasında bu durum da tartışma konusudur.
ab-BİM
İdari yargının bir dönem için yarı istinaf mahkemeleridir. İlk derece mahkemesi olarak baktığı dava türü bulunmamaktadır. ilk derece vergi ve idare mahkemelerince verilen bazı kararlara itirazen bakmakta olup, Danıştay ile yerel mahkemeler arasında bulunmaktadır. Yerel mahkemelerde bazı dava türleri tek hakim tarafından karara bağlanmakta olup, bunlara karşı Danıştaya temyiz yoluyla değil Bölge İdare Mahkemelerine itiraz yoluyla gidilir. Bunun yanında yerel mahkemelerce verilen yürütmenin durdurulmasıyla ilgili kararlara da itiraz halinde Bölge İdare Mahkemesi bakar.İtirazen baktığı davalar ise şunlardır.
- İlk-orta öğretim öğrencilerinin not davaları
- Yerel birimlerce tesis edilen,geçici görevlendirme+uzaklaştırma+yolluk+lojman+izin
- 3091 sk.uygulaması+65 yaş aylığı+sosyal yardım+
- uyarınca işyeri kapatma+uyarma kınama cezaları+asker ailelerine yardım+4081sk.uygulaması+bilgi edinme+tek hakim kararları(31.000 TL)
Bölge İdare Mahkemelerinin yargısal görevi yanında idari yargı dışında da bir görevi vardır. Soruşturulması izne tabi memurların göreviyle ilgili suçlarından dolayı idari mercilerce verilen izin verme veya vermeme kararlarına itiraz halinde Bölge İdare Mahkemeleri inceleme yapar. Bu görev Danıştay 1.Dairesinin paralelinde bir görev olup, gerek izin müessesesi gerek itiraz mercii doktirinde tartışma konusudur. İki üye ve bir başkandan oluşan heyet halinde karar verir. Tek hakimle batığı ihtilaf türü bulunmamaktadır.
a c-İDARE VE VERGİ MAHKEMELERİ
İdare mahkemeleri tabir caizse idari yargının bel kemiğini oluşturur. Çünki idari yargıda genel görevli ve ilk derece davalara bakan bir mahkemedir. Her ilde idare mahkemesi bulunmayıp genellikle bir çok ilde yetkili olduklarından kamuoyunda “bölge idare mahkemesi” diye anılmaktadır. Yasanın özel olarak başka mahkemeleri yetkili ve görevli kılmadığı her tür idari uyuşmazlıkta ilk derece genel görevli mahkemedir. İki üye bir başkan (heyet) olarak veya tek hakimle karar verirler.
İdare ile vatandaş arasındaki vergi mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara bakan özel görevli ilk derece mahkemedir. İdari hakimlerden oluşan iki üye bir başkan (heyet) veya tek hakimle karar verirler.
b-YARGILAMA USULÜ
ba- DAVA KAPSAMI
İdari işlemlere karşı açılan iptal davaları ile idarenin eylem ve işlemleri sebebiyle ve de idari sözleşmelerden kaynaklanan tam yargı davaları idari dava türlerini oluşturmaktadır.
Anayasa ve yasa gereği, yapılan denetim, yetki, şekil, sebep, amaç ve konu unsurları yönünden hukuka uygunlukla sınırlı olup yerindelik denetimi yapılamaz. İdarenin yerine geçme niteliğinde karar verilemez.
bb-DAVA AÇILMASI VE SÜRELER
İdari işlemlerden menfaati ihlal görenler ile eylemlerden hakkı ihlal olanlar işlemin tebliğinden veya muttali olunmasından sonra 60 gün, içinde iptal davası, 1 yıl – 5 yıl içinde tam yargı davası açabilirler. Vergi Mahkemelerinde dava süresi 30 gündür: Dava ehliyeti yönünden menfaat ihlali kavramı Danıştayca çok geniş tutulmakta olup, belediye faaliyetlerinde “hemşehri” sıfatının ileri sürülmesi yeterli görülmektedir.Adli yargıda olduğu gibi İdari Yargıda da tam bir süre anarşisi mevcut olup,yukarıda belirtilen süreler genel olanlardır.
bc-DOSYANIN TEKEMMÜLÜ
Adli yargıda olduğu gibi replik-düplük aşaması geçerlidir. Buna göre davacı ve davalının ikişer dilekçe hakkı mevcuttur. Bunun dışında mahkeme gerek görürse ara kararla bilgi belge isteyebilir ve keşif-bilirkişi incelemesine başvurabilir. Tekemmül eden dosyalar esastan görüşülerek en geç 3 ay içinde karar verilmesi ve kararlarda itiraz-temyiz yolunun ve süresinin gösterilmesi gerekir.
bd-KEŞİF VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ
Usul yasamız bu konuda hukuk usulüne atıfta bulunmuştur. Hakim teknik konularda aydınlanmak ve ihtilaf konusunu yerinde görmek üzere resen keşif ve bilirkişi incelemesine karar verebilir. Bilirkişinin vardığı netice değil verdiği bilgi önemlidir. İdari yargıda genellikle imar, Kamulaştırma ve vergi uyuşmazlıklarında bu yola gidilmektedir.
be-RESEN ARAŞTIRMA İLKESİ
Re’sen araştırma ilkesi geçerli olup herkesten ve her yerden bilgi belge istenebilir. Bu karara uymak zorunludur. Ancak, gizli olduğu düşünülen belge bilgi sunulmayabilir. Burada Başbakan veya ilgili bakanın bunu beyan etmesi gerekir. Gizli olduğu ileri sürülen ve sunulmayan belgeye dayanılarak savunma yapılamaz hükümde kurulamaz. İdareler bu hükmü çok sevmekte olup, bazen lüzumsuz belgeleri bile göndermek istemeyince mahkemelerin tekidine maruz kalmaktadırlar.
bf-DURUŞMA
Usul yasası gereği idari yargıda yazılı yargılama usulü geçerlidir. Ancak yerel mahkemelerde resen veya istek olursa mecburen Danıştayda ise uygun görülürse bir sefere mahsus duruşma yapılır. Ancak bu duruşma usulü ve mevcut şekli tartışılmaktadır. Duruşmada taraflara ikişer kez söz verilir ve sadece dinlenilir. Söylenenler zabta geçmediği gibi, karşılıklı sorgu ortamı bile olmamaktadır. Bu haliyle faydadan fazla davayı geciktirme yönünde zararı olduğu bile söylenebilir.
bg-YÜRÜTMEYİ DURDURMA
İşlemlerin yürürlüğü halinde telafisi güç zarar ihtimali mevcutsa işlem hakkında teminatlı veya teminatsız yürütmeyi durdurma kararı verilebilir. Yasaya göre bu kararı verebilmek için işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve telafisi güç zarar koşulunun birlikte gerçekleşmesi gerekir. Oysa bazı işlemlerin etkisi sebebiyle dilekçe üzerine yürütmeyi durdurma kararı verilmesi gerekebilmektedir. Bu durumda açıkça hukuka aykırılık koşulunun oluşması olanaksızdır. Aslında bu koşul dava sonuna kadar oluşmaz. Böyle durumlarda ya geçici kabul kararı verilmekte ya da açıkça hukuka aykırılık gerekçesi genel ifadelerle oluşturulmaktadır.yürütmeyi durdurma kararının takdiren ve gerekçesiz verilebilmesi gerektiği düşünülmektedir.
bh-KARARLARIN İNFAZI
Tekemmül eden dosyalar sırasına göre heyete alınmakta ve karar verilmektedir. Yazılı yargılama usulü uygulandığı için karar sonucundan taraflar genellikle tebligatla haberdar olunmaktadır. İdari yargının infaz kurumu olmadığından kararların uygulanması da sorun teşkil edebilmektedir. Malesef ülkemizde, idari yargı kararlarına mahsus, uygulanmama hali veya etkisiz hale getirme çabaları yadırganmamaktadır.
bı-KANUN YOLLARI
Yerel mahkeme kararlarına karşı, Bölge İdare Mahkemelerine veya Danıştay’a başvurulabilir.
Tek hakim kararları veya yasada sayılan bazı dava türleriyle ilgili heyet kararlarına karşı 30 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemelerine itiraz edilir. bu kararlara karşı 15 gün içinde karar düzeltme istenebilir. Mahkemenin direnme olanağı yoktur. Temyize tabi kararlara karşı da Danıştaya 30 gün içinde temyiz edilebilir. Danıştayın temyiz üzerine verdiği kararlara karşı 15 gün içinde aynı daireden karar düzeltme talep edilebilir. Danıştayın bozma kararlarına yerel mahkeme direnirse, ihtilaf konusuna göre idari veya vergi dava dairelerince karar verilir. Bu karar kesindir.
Yasada öngörülen olağanüstü koşullar gerçekleşirse, karar veren mahkemeden yagılamanın yenilenmesi istenir. Bu konuda mahkemelerin verdiği karar temyize tabidir.
Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerinin ve Danıştaya ilk derece mahkemesi olarak verdiği ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen kararlar resen veya ilgili bakanlığın müracaatı üzerine Danıştay Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilebilir. Ancak temyiz sonucu taraflar yönünden leh veya aleyhe sonuç dayanmaz.
II-İSTİNAF SİSTEMİ
A-AÇIKLAMA
İdari Yargının üçüncü miladi (dönüm noktası) 6545 sayılı yasa ile oluşturulan ve 20.07.2016 tarihinde faaliyete geçecek olan istinaf dönemidir. İdari Yargı aslında 1982 yılından beri yarı istinaf şeklinde görev yapmıştır. Diğer sistemlerden farklı olarak kanun yollarında kısmen temyiz – kısmen itiraz yolu olarak çalışmış ve revizyona ihtiyaç göstermekle birlikte başarılı bir itiraz yolu örneği oluşmuştur.
Ancak 6545 sayılı kanun sistemi revize etmek yerine, yeni bir istinaf sistem kurmayı tercih etmiştir. Buna göre ana hatlarıyla üç kademeli yargılamaya geçilmiştir. Bu sistemin gerekli olup olmadığını, faydaları ve zararlarını tartışmaya açmadan yeni sistem nasıl işleyecek onu anlatmak istiyorum.
B-MAHKEMELER
1-DANIŞTAY
Danıştayınyapısında organik anlamda bir değişiklik yoktur.Ancak fonksiyonel olarak 2.kademe temyiz mercii olmaktan çıkmış,3.derece temyiz mercii halini almıştır.
Eski sistemde yerel mahkeme kararlarının doğrudan temyiz mercii iken,yeni sistemde yerel mahkemelerden doğrudan değil,istinaf incelemesinden sonra temyiz edilen davalara bakmaktadır.Bu haliyle 3. Kademe mahkemesi halini almıştır.Tek istisnası ise ivedi yargılamaya tabi kararlar olup,bunlar doğrudan temyize tabidir.
2-BİM (İSTİNAF)
Bim.ler,1982 den beri var olan,ve adı da dahil olmak üzere,yeni oluşturulanbir kurum değildir.(BAM ların aksine)Yeni sistemde fonksiyonel bir dönüşüm geçirmiştir.Önceden,ilk derece mahkemelerinin bazı kararlarını 2.derece ve kesin olarak karara bağlamakta iken,yeni sistemde ilk dereceden gelen bütün davalarda istinaf incelemesi yapmakta ancak,kendi kararları temyize tabi olmaktadır.En önemli değişiklik ise,25 BİM.in kapatılarak 7 istinafa dönüşmesi olmuştur.Bunlar,ANKARA,ERZURUM,GAZİANTEP,İSTANBUL,İZMİR,KONYA,SAMSUN istinaf mahkemeleridir.
İzmir BİM yetki alanı ise,Aydın,Balıkesir,Çanakkale,Denizli,İzmir,Kütahya,Manise,Muğla,Uşak illerini kapsamaktadır.
3-İDARE VE VERGİ MAHKEMELER
İdari Yargı ilk derece mahkemelerinde,organik yönden hiçbir değişiklik yoktur.Fonksiyonel olarak yine ilk derece mahkemesi konumundadır.Ancak,karaları artık iki kademeli incelemeye tabidir.(istinaf+temyiz)Buna karşın,5000 TL.ye kadar parasal değere sahip davalarda verilen kararlar kesindir.
C-BİM.LERİN YAPILANMASI VE ORGANLARININ GÖREVLERİ
1-BİM.İN GÖREVLERİ
Bölge idare mahkemelerinin görevleri 6545 sayılı kanunun 4. Maddesi ile belirlenmiştir. (2576 sayılı kanunun 3-A maddesi ek)Buna göre görevleri:
-İstinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak.
-Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını karara bağlamak.
-Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
Şeklinde belirlenmiştir.
2-BİM.BAŞKANLARININ GÖREVLERİ
6545 sayılı kanunun 5. Maddesi ile belirlenmiştir (2577 sayılı kanunun 3-B Maddesi ek )
-Mahkemeyi temsil etmek
-Bölge İdare Mahkemesi başkanlar kuruluna ve Adalet Komisyonuna başkanlık etmek, kararları yürütmek
-Bölge İdare Mahkemesi dairelerinden birine başkanlık etmek
-Bölge İdare genel idari işlerini yönetmek
-Bölge İdare Mahkemesi memurlarını denetlemek
-Daireler arası içtihat farkı halinde başkanlar kuruluna başvurmak
-Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
3-BİM.BAŞKANLAR KURULUNUN YAPISI
6545 sayılı yasanın 6. Maddesi ile belirlenmiştir. (2577 sayılı kanun 3/c maddesi ek)
-Bölge İdare Mahkemesi başkanı ve Daire Başkanlarından oluşur.
-Bölge İdare Mahkemesi başkanının yokluğunda daire başkanlarından en kıdemlisi başkanlık eder.
-Daire başkanının yokluğunda en kıdemli üye başkanlık eder.
-Eksiksiz toplamı çoğunlukla karar verir
-Oyların eşitliği halinde,Başkanın tarafı üstün sayılır.
4-BİM.BAŞKANLAR KURULUNUN GÖREVLERİ
–İş durumuna göre daireler arası iş bölümünü belirlemek, iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlamak.
–Daire üye sayısının yetersiz olduğu hallerde diğer dairelerden üye görevlendirmek.
–Bölge İdare Mahkemesi daireleri arasında veya Bölge İdare Mahkemeleri arasındaki kesin nitelikteki kararlarda oluşan içtihat farklılıklarının giderilmesi için, resen, Bölge İdare Mahkemesi başkanının isteği veya istinafa başvurma hakkı olanların talebi üzerine Danıştay’a götürmek
–Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
5-DAVA DAİRELERİNİN GÖREVLERİ
-İlk derece mahkemelerince verilen ve istinaf yolu açık olan nihai kararlara karşı istinaf başvurularını incelemek.
-İlk derece Mahkemelerinde verilen YD kararları hakkında yapılan itirazları karara bağlamak.
-İlk derece Mahkemelerii arasındaki görev ve yetki uyuşmazlıklarını karara bağlamak
-Fiili engeller veya yetki/ görev ihtilafı hallerinde, yetkili Mahkemeyi belirlemek, davanın nakline karar vermek.
-Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
6-BİM BAŞKAN VE ÜYELERİ
–Başkanlar: 1. Sınıflar
–üyeler: 1. Sınıfa ayrılmış hakimler
–Danıştay başkan ve üyeleri isterlerse Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına veya daire başkanlığına atanabilir
–Görev süreleri 4 yıldır.
7-TOPLANTI VE KARAR USULÜ
–Her daire 1 başkan 2 üye ile toplanır
– Daire toplanamazsa başkanlar kurulu diğer dairelerden üye aktarır. Bu da olmaz ise HSYK. Başka bölgelerden üye aktarır.
–Başkanın yerine dairenin en kıdemli üye başkanlık eder.
8-ADALET KOMİSYONLARI
–Bölge İdare Mahkemesi başkanı + HSYK’nın atayacağı 2 daire başkanı asıl + 2 üye yedek
–2802sayılı kanun 114.-115 maddesi görevleri yapar
9-MÜDÜRLÜKLER
–Başkanlık + daireler + komisyon = yazı işleri madde veya idari işler müdürü (yeteri kadar)
D-İSTİNAFTA YARGILAMA USULÜ
1-İVEDİ YARGILAMA
İvedi yargılama usulü istinafla ilgili olmamakla birlikte aynı yasa ile usulümüze girmiş olum önemine binaen bu konuyu da bilgilerinize sunmak istiyorum.6545 sayılı yasa ile18/06/2004 tarihinde getirilen istinaf sistemi 18/07/2016 tarihinde yürürlüğe girecek olmakla birlikte,ivedi yargılama usulü aynı tarihte yürürlüğe girmiş olup,yaklaşık iki yıldır uygulanmaktadır.
a-İVEDİ YARGILAMA KONULARI
- İhaleden yasaklama hariç ihale işlemleri
- Acele kamulaştırma
- Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları
- Turizmi Teşvik Kanunu (2634) uyarınca yapılan satış-tahsis ve kiralama işlemleri
- Çevre Kanunu (2872) uyarınca idari yaptırım kararları hariç,ÇED sonucu alınan kararlar
- Kentsel Dönüşüm (6306) uyarınca alınan Bakanlar Kurulu kararları
b-İVEDİ YARGILAMADA USUL KURALLARI
- Dava süresi 30 gündür
- 2577/11.maddesi uygulanmaz
- 7 gün içinde ilk inceleme yapılır
- Savunma süresi 15 gün olup bir kez 15 gün uzatılabilir
- Savunma ile dosya tekemmül eder
- hakkında verilen kararlar kesindir
- Tekemmülden sonra en geç 1 ay içinde karar verilir
- AK,Keşif,Duruşma,ivedilikle sonuçlandırılır
- Temyiz süresi 15 gündür
- Temyiz dilekçesi 3 gün içinde incelenip tebliğe çıkar
- Temyize cevap süresi 15 gündür
- Temyiz en geç 2 ay içinde sonuçlanır
- Karar en geç 1 ay içinde tebliğe çıkar
2-GENEL SINAVLARA İLİŞKİN DAVALARDA USUL KURALLARI
Milli Eğitim Bakanlığı ile ÖSYM tarafından yapılan merkezi ve ortak sınavlarda:
- Dava süresi 10 gündür
- 2577/11.uygulanmaz
- İlk inceleme 7 gün içinde yapılır
- Savunma süresi 3 gündü olup 3 gün uzatılabilir
- Savunmayla dosya tekemmül eder
- hakkında verilen kararlar kesindir
- Tekemmülden sonra en geç 15 gün içinde karara bağlanır
- AK,Keşif,Duruşma ivedilikle karara bağlanır
- Temyiz süresi 5 gündür
- Temyiz dilekçesi 3 gün içinde tebliğe çıkarılır
- Temyize cevap 5 gündür
- Temyiz kararları kesindir
- Temyiz istemi en geç 15 gün içinde karara bağlanır,7 gün içinde karar tebliğe çıkar
- Kararlar sınava katılanlar lehine sonuç doğuracak şekilde uygulanır
3-İSTİNAFTA USUL KURALLARI
- İdare /vergi mahkemesi kararlarına karşı 30 gün içinde istinaf başvurusu yapılır
- Konusu 5000 TL.ye kadar olan davalarda kararlar kesindir
- Temyizin usul ve şekline tabidir.Dilekçe başlığına bakılmaksızın istinafa yönlendirilir
- İstinaf maddi hatayı düzelterek onayabilir,bozarsa kendisi karar verir
- İstinabe yoluna başvurabilir
- İlk inceleme kararlarınd,görevsiz yetkisiz mahkeme halinde,reddedilmiş-yasaklanmış-hakim karar vermişse dosyayı iade eder
- İvedi yargılama konuları istinafa tabi değildir
4-TEMYİZE TABİ BİM KARARLARI
- Temyiz süresi 30 gündür
- Düzenleyici işlemlere karşı açılan davalar
- 000 TL.yi aşan,vergi+tamyargı+iptal davaları
- Meslekten+kamu görevinden+öğrencilikten çıkarma davaları
- Daire başkanı ve daha üst kamu görevlilerinin nakil+göreve son davaları
- Belli bir mesleki faaliyetin 30 gün ve daha fazla engellenmesi kararlarına ilişkin davalar
- İmar planı+Parselasyon davaları
- Koruma Komisyonu ve Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar
- Boğaziçi Kanunundan doğan davalar
- Maden+Taşocakları+Orman+Jeotermal+Minaralli Sular mevzuatından doğan davalar
- Liman+Kruvaziyer limani+Yat Limanı+Marina+İskele+Rıhtım+Petrol Boru Hattı+Kıyı İşletme İzni davaları
- Serbest Bölgeler Kanunundan (3218) doğan davalar
- Toprak Kullanma Kanunundan (5403) doğan davalar
- Düzenleyici Denetleyici Kurullarca yapılan işlemlerle ilgili davalar
5-TEMYİZ SONRASA
- Onama/gerekçeli onama/düzelterek onama/kısmen onama-kısmen bozma kararı verilebilir
- Kısmen onamada,kesinleşen kısım belirtilir
- Temyiz kararları 7 gün içinde tebliğe çıkarılır
- Bozma kararları öncelikle incelenir
- BİB ısrar edebilir
- BİM kararları Kanun Yararına Temyiz edilebilir
- kaldırılmıştır
SONUÇ
18 Temmuzda faaliyete geçecek olan istinaf sistemiyle yargıda yeni bir dönem başlayacak.Her yeni müessese gibi karmaşa ve olumsuzluklar yşanacağı kuşkusuz.Ancak 1982 yılından beri yarı istinaf uygulaması yapılan idari yargının bu fetret dönemini daha kolay atlatacağına inanıyorum.
Yargı Aktörlerine,istinafın yerleşeceği süre için biraz sabır ve kolaylık diliyorum.
Sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim.9/6/2016
OSMAN ERMUMCU
İDARİ YARGI HAKİMİ